Bağlanma Stilleri ve Bağlanma Kuramı

Bağlanma Stilleri ve Bağlanma Kuramı Nedir?

Bağlanma, bir kişinin duygusal olarak yakın ve önemli kişilerle kurduğu derin ve kalıcı ilişkidir. Özellikle çocuk gelişimi ve psikolojisinde önemli bir rol oynar ve hem çocuklukta hem de yetişkinlikte sosyal ve duygusal sağlığı etkiler.

Bağlanma ve Bağlanma Stilleri

Bağlanma, psikolog John Bowlby tarafından tanımlanmıştır. Bowlby, bağlanmayı bireylerin duygusal ve biyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için bakım verenlerle kurdukları ilişkiler olarak görmüştür. Bu bağ, çocuğun güvenli bir temel oluşturmasını sağlar ve çevresini keşfetmesine yardımcı olur.

bağlanma kuramı

John Bowlby ve Bağlanma Kuramı

Bowlby’nin bağlanma kuramı teorisine göre, çocukların erken yaşta bakım verenleriyle kurduğu bağlar, onların güvenliğini ve sağlıklı gelişimini destekler.

Evrimsel Temel: Bowlby, çocukların bakım verenleriyle güvenli bir bağ kurmasının hayatta kalma şansını artırdığını belirtir. Örneğin, bebekler ağladığında annelerin hızlıca yanlarına gelmesi, bebekleri tehlikelerden korur.

İçsel Temsiller: Çocuklar, düzenli ilgi gören bir bakım verenden güven duyar. Bu güven, çocuğun diğer insanlara da güvenmesini sağlar. Örneğin, bir bebek annesiyle güvenli bir bağ kurduğunda, yeni sosyal ortamlarda kendini daha rahat hisseder.

Mary Ainsworth ve Bağlanma Stilleri

Mary Ainsworth, Bowlby’nin bağlanma kuramını genişleterek çocuklarıın bağlanma stilleri olarak tanımlamıştır. “Tuhaf Durum” deneyinde üç ana bağlanma stilleri belirlemiştir:

Güvenli Bağlanma: Güvenli bağlanma stilleri olan sahip çocuklar, anneleri odadan ayrıldığında üzülür, ancak geri döndüğünde rahatlar ve tekrar etkileşime girer. Örneğin, bebek annesi döndüğünde hemen gülümser ve tekrar oynar.
Kaygılı-Kararsız Bağlanma: Bu çocuklar, anneleri yokken yoğun bir şekilde endişelenir ve geri döndüğünde hem sarılmak hem de öfkelenmek gibi kararsız davranışlar sergiler. Örneğin, çocuk annesi döndüğünde hem ona sıkı sıkı sarılır hem de ağlayabilir.
Kaçıngan Bağlanma: Kaçıngan bağlanma stilleri olan sahip çocuklar, anneleri yokken pek rahatsız olmaz ve geri döndüğünde duygusal bir tepki vermezler. Örneğin, çocuk annesi döndüğünde yanına gitmeyebilir veya soğuk bir şekilde karşılayabilir.

Bu örnekler, bağlanma teorisinin ve Ainsworth’ün bağlanma stilleri , çocuk gelişimindeki önemini açıkça göstermektedir.

bağlanma stilleri

1. Güvenli Bağlanma Nedir?

Güvenli bağlanma, çocukluk döneminde ebeveynlerin tutarlı, destekleyici ve sevgi dolu yaklaşımlarıyla oluşan bir bağlanma tarzıdır. Bu tarz bağlanmaya sahip bireyler kendilerini güvende ve değerli hissederler ve duygusal olarak sağlam bir temel üzerine ilişkiler geliştirirler.

Çocuklukta Davranışlar:

Güvenli bağlanmaya sahip çocuklar, ebeveynlerinden ayrıldıklarında kısa süreli bir huzursuzluk yaşayabilirler. Ancak ebeveynleri geri döndüğünde hızla rahatlar ve eski huzurlarına dönerler. Sosyal beceriler açısından, bu çocuklar diğer çocuklarla rahatça oynar ve sosyal etkileşimlerde başarılıdırlar. İlişkilerinde açık ve dürüst davranırlar, sorunlar karşısında yardım istemekten çekinmezler ve duygusal ihtiyaçlarını cesurca ifade ederler.

Yetişkinlikte Davranışlar:

Yetişkinlikte güvenli bağlanma tarzına sahip bireyler, ilişkilerinde açık, güvenilir ve destekleyici bir tutum sergilerler. Partnerlerine güvenleri sağlamdır ve sağlıklı sınırlar çizebilirler. Kriz anlarında, başkalarına güvenmekte zorlanmazlar ve destek arama konusunda rahattırlar. Hem kendi hem de partnerlerinin duygusal ihtiyaçlarını dengeleyebilirler. Güvenli bağlanma tarzı, bireylerin stresli durumlarla başa çıkma becerilerini olumlu yönde etkiler.

Örnek:

Sibel, çocukken annesi işe gittiğinde başlangıçta biraz huzursuzluk yaşasa da, annesi döndüğünde büyük bir mutlulukla karşılamış ve hızla huzur bulmuştur. Bu güven duygusu, Sibel’in büyüdüğünde güvenilir ve destekleyici bir partner olmasını sağlamıştır. Şu anda, Sibel iş stresini ve diğer zorlukları partneriyle paylaşmaktan çekinmiyor ve destek arama konusunda rahat bir tutum sergiliyor. Partnerine olan güveni, ilişkilerinde sağlıklı ve tatmin edici iletişim kurmasına yardımcı oluyor.

2. Kaçıngan Bağlanma

Tanımı ve Özellikleri:

Kaçınan bağlanma, çocukluk döneminde ebeveynlerin duygusal olarak uzak ve tutarsız davranmaları sonucu gelişir. Bu bağlanma tarzı, çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamayan ve bağımsızlığı teşvik eden ebeveyn tutumlarından kaynaklanır. Kaçınan bağlanmaya sahip bireyler, derin duygusal bağlar kurmaktan kaçınır ve bağımsızlığa büyük önem verirler.

Çocuklukta Davranışlar:

Kaçınan bağlanma tarzına sahip çocuklar, ebeveynlerinden ayrıldıklarında genellikle üzülmezler. Ebeveynleri geri döndüğünde de çocuklar fazla ilgi göstermezler ve eski huzurlarına dönmekte zorlanmazlar. Sosyal oyunlarda yalnız oynamayı tercih ederler ve grup aktivitelerine katılmakta isteksizlik gösterebilirler. Duygusal ihtiyaçlarını ifade etmektense, bu ihtiyaçları bastırma eğilimindedirler. Kendi başlarına başa çıkma stratejileri geliştirirler.

Yetişkinlikte Davranışlar:

Yetişkinlikte kaçınan bağlanma tarzına sahip bireyler, duygusal olarak mesafeli ve bağımsız bir tutum sergilerler. İlişkilerinde samimiyetten kaçınabilirler ve derin bağlar kurmakta zorlanabilirler. Partnerlerinden bağımsızlık isterler ve kendi alanlarına büyük önem verirler. Duygusal yakınlıktan kaçınma eğilimleri, onları ilişkilerinde uzak ve soğuk gösterebilir. Kriz anlarında, duygusal destek aramak yerine kendi başlarına çözüm bulmayı tercih ederler.

Örnek:

Ahmet, çocukken ailesiyle çok fazla zaman geçirmedi ve kendisini sıklıkla yalnız hissetti. Bu durum, onun duygusal bağlanma biçimini etkiledi. Şu anda, ilişkilerinde duygusal olarak mesafeli davranıyor ve partnerinin sürekli yanında olmasını istemiyor. Kendi alanına ihtiyaç duyuyor ve duygusal yakınlıktan kaçınıyor. Ahmet, partneriyle derin duygusal bağlar kurmakta zorlanıyor ve bağımsızlık ihtiyacı ilişkilerinde belirgin bir şekilde öne çıkıyor.

3. Kaygılı Bağlanma

Tanımı ve Özellikleri:

Kaygılı bağlanma, çocukluk döneminde ebeveynlerin tutarsız, öngörülemez ve duygusal olarak uzak davranışları sonucu gelişir. Bu bağlanma tarzı, çocukların ebeveynlerinin nasıl tepki vereceğini öngörmede zorluk çekmelerine yol açar. Kaygılı bağlanmaya sahip bireyler, ilişkilerde büyük bir kaygı ve belirsizlik yaşar ve sürekli olarak onay ve güven arar.

Çocuklukta Davranışlar:

Kaygılı bağlanması olan çocuklar, ebeveynlerinden ayrıldıklarında yoğun bir huzursuzluk ve kaygı yaşar. Ebeveynleri geri döndüğünde, çocuklar aşırı şekilde sarılabilir ve bağlılıklarını fazlaça gösterebilirler. Bu çocuklar, ebeveynlerinin sürekli olarak onayını ve güvenini arar. Duygusal ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığı konusunda belirsizlik yaşarlar ve bu nedenle ilişkilerinde sürekli bir onay ve ilgi ihtiyacı duyarlar. Ebeveynlerinin davranışlarına bağlı olarak duygusal durumları hızla değişir.

Yetişkinlikte Davranışlar:

Yetişkinlikte kaygılı bağlanma tarzına sahip bireyler, ilişkilerinde sık sık onay arar ve partnerlerinin kendilerini sevip sevmediğinden endişelenirler. Bu kişiler, ilişkilerinde sürekli bir güvence arar ve partnerlerinin kendilerine karşı duygusal olarak ne kadar bağlı olduklarını sorgularlar. Küçük bir ilişki sorunu veya tartışma büyük bir krize dönüşebilir ve kişinin güvenini sarsar. Kaygılı bağlanma tarzına sahip bireyler, ilişkilerinde aşırı derecede duyarlıdır ve belirsizlikler duygusal dengelerini olumsuz etkiler.

Örnek:

Elif, çocukken anne-babasının sevgisiz ve tutarsız tavırları yüzünden sürekli endişe yaşadı. Bu durum, onun kaygılı bağlanma tarzını oluşturdu. Şu anda ilişkilerinde partnerinin sürekli ilgi göstermesi ve onay vermesi gerektiğini düşünüyor. Küçük bir tartışma veya belirsizlik bile Elif’in güvenini sarsıyor ve ilişkilerinde sürekli bir endişe ve huzursuzluk yaratıyor. Elif, partnerinin duygusal desteğine yüksek bir bağımlılık hissediyor ve bu durum, ilişkilerinde sürekli bir onay ve güven arayışına yol açıyor.

bağlanma stilleri

4. Bağlanma ve İlişkiler

Güvenli Bağlanma ile Sağlıklı İlişkiler

Güvenli bağlanma, bireylerin ilişkilerinde güven ve destek aradıkları bir bağlanma tarzıdır. Güvenli bağlanmaya sahip kişiler, partnerleriyle açık ve dürüst iletişim kurar ve karşılıklı destek sağlar. Bu kişiler, partnerlerinin duygusal ihtiyaçlarına duyarlıdır ve kendi ihtiyaçlarını da rahatlıkla ifade ederler. Bu, ilişkilerinde sağlıklı bir denge ve tatmin sağlar. Güvenli bağlanma, ilişkilerin güçlü ve destekleyici bir temel üzerine kurulmasına olanak tanır.

Örnek:

Güvenli bağlanmaya sahip Ayşe, partneri Ali ile sağlıklı bir ilişki yürütüyor. Bir gün Ayşe işten dönerken yaşadığı stresli bir gün hakkında Ali’ye konuşmak istedi. Ayşe, “Ali, işte zor bir gün geçirdim ve bu konuda konuşmak istiyorum. Seninle paylaşmak beni rahatlatıyor ve kendimi daha iyi hissediyorum” dedi. Ali, Ayşe’nin duygusal ihtiyaçlarını anlayışla karşıladı ve destek verdi. Ayşe’nin açıkça ifade ettiği duygular ve Ali’nin sağladığı destek, onların güvenli bağlanma tarzını güçlendirdi. Ayşe’nin kendini rahatça ifade edebilmesi ve partnerinden destek alabilmesi, ilişkiyi sağlam ve tatmin edici kılıyor. Bu örnek, güvenli bağlanmanın sağlıklı iletişim ve karşılıklı destek sağlayarak ilişkilerde nasıl olumlu etkiler yarattığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Kaçınan Bağlanma ile İlişki Sorunları

Kaçınan bağlanma tarzına sahip bireyler, yakın ilişkilerde bağımsızlık ve kişisel alan arar. Bu kişiler genellikle duygusal yakınlıktan kaçınır ve başkalarına karşı mesafeli davranır.

Örnek:

Kaçınan bağlanmaya sahip Emre, partneri Selin’le ilişkilerinde zorluk yaşıyor. Bir akşam Emre, Selin’e “Selin, tüm gün benimle sürekli iletişimde kalman beni bunaltıyor. İşten sonra sadece kendi başıma biraz vakit geçirmek istiyorum. Duygusal olarak biraz mesafe koymak bana iyi geliyor” dedi. Bu açıklama, kaçınan bağlanmanın ilişkilerde nasıl bir mesafe ve bağımsızlık ihtiyacı oluşturduğunu ve bu ihtiyacın ilişkilere nasıl yansıdığını gösteriyor. Bu mesafe, ilişkilerde sık sık gerilim ve tatminsizlik yaratabilir.

Kaygılı Bağlanma ile İlişki Dinamikleri

Kaygılı bağlanma tarzına sahip bireyler, ilişkilerde yoğun bir onay ve güven arayışı içindedir. Bu kişiler, partnerlerinin sürekli olarak kendilerini sevmesini ve desteklemesini bekler.

Örnek:

Kaygılı bağlanmaya sahip Elif, partneri Murat’la ilişkilerinde sık sık endişe yaşıyor. Bir gün Elif, Murat’a “Murat, senin bana sık sık mesaj atmanı ve aramanı istiyorum. Eğer gün boyunca haberleşmezsek, kendimi güvensiz ve yalnız hissediyorum” dedi. Elif’in bu açıklaması, kaygılı bağlanmanın ilişkilerde nasıl bir onay ve güven arayışı oluşturduğunu ve bu beklentilerin ilişkilerde nasıl gerilim yaratabileceğini net bir şekilde ortaya koyuyor.

bağlanma stilleri

Bağlanma Stili Nasıl Öğrenilir ?

Kendi bağlanma stilinizi belirlemek için aşağıdaki basit adımları takip edebilirsiniz:

Kişisel İlişkilere Bakın: İlişkilerinizdeki davranış ve duygularınızı gözlemleyin. Partnerinizle, arkadaşlarınızla ve ailenizle olan etkileşimlerinizi değerlendirin.

Öz-Değerlendirme Yapın:
Güvenli Bağlanma: Kendinizi ve başkalarını genellikle güvende hissediyorsanız, duygusal olarak dengeli ve destekleyici ilişkiler kuruyorsanız, güvenli bağlanma stiline sahip olabilirsiniz.
Kaygılı Bağlanma: Başkalarının sizi sevip sevmediğinden endişe duyuyorsanız, onay ve ilgi arıyorsanız, düzensiz
bağlanma veya kaygılı bağlanma stili ne sahip olabilirsiniz.
Kaçınan Bağlanma: Duygusal yakınlıktan kaçınıyor, bağımsızlık arıyor, başkalarının size yaklaşmasını zor buluyorsanız, kaçınan bağlanma stili ne sahip olabilirsiniz.
Karmaşık Bağlanma: İlişkilerinizde hem yakınlık hem de ayrılma korkusu yaşıyorsanız ve sık sık karışık duygular yaşıyorsanız, karmaşık bağlanma stiline sahip olabilirsiniz.
Kendinize Sorular Sorun:
İlişkilerimde genellikle kendimi nasıl hissediyorum?
Başkalarıyla yakınlık kurarken rahat mıyım?
Kayıp korkusu ya da onay arayışı yaşıyor muyum?
Bir Test Uygulayın: Çevrimiçi veya bir profesyonel tarafından sunulan bağlanma stil testi yapabilirsiniz. Bu testler bağlanma tarzınızı belirlemenize yardımcı olabilir.

Bu adımlar, bağlanma stilinizi anlamanıza yardımcı olabilir, ancak daha derin bir analiz için bir terapiste danışmak faydalı olabilir.

Bağlanma Stillerinde Değişim ve Gelişim

1. Farkındalık ve Eğitim

Bilgi Edinme: Bağlanma stilinizi öğrenmek ve anlamak, değişim için ilk adımdır. Kitaplar, makaleler ve eğitimler bu konuda bilgi sağlar ve sizi yönlendirebilir.

Eğitim: Online kurslar ve seminerler bağlanma teorisi hakkında bilgi edinmenize ve değişim sürecinde size yardımcı olabilir.

2. Kişisel Deneyimler

Olumlu Deneyimler: İyi ve destekleyici ilişkiler, bağlanma stilinizi olumlu yönde değiştirebilir. Güvenli bir partnerle ilişkide olmak, daha sağlıklı bağlanma becerileri geliştirebilmenize yardımcı olabilir.

Zorlu Deneyimler: Zor ve travmatik olaylar bağlanma stilinizi olumsuz etkileyebilir. Bu durumlarla başa çıkmak için aktif bir yaklaşım benimsemek önemlidir.

3. Terapi ve Destek

Bireysel Terapi: Terapi, bağlanma stilinizin nedenlerini anlamanıza ve olumsuz etkilerini gidermenize yardımcı olabilir. Kognitif davranışçı terapi gibi yöntemler, bu süreçte etkili olabilir.

Çift Terapisi: İlişkilerdeki sorunları çözmek ve bağlanma stilinizdeki değişimleri desteklemek için çift terapisi faydalı olabilir.

4. Kişisel Çaba ve Uygulama

Duygusal İhtiyaçlar: Kendi duygusal ihtiyaçlarınıza dikkat etmek ve sınırlar koymak, bağlanma stilinizde değişim sağlamanıza yardımcı olabilir.

Kişisel Gelişim: Kendinizi geliştirmek ve duygusal zekanızı artırmak, bağlanma stilinizde olumlu değişiklikler yapmanıza yardımcı olabilir.

5. Destekleyici İlişkiler

Güvenli Bağlanma: Güvenli bağlanma stiline sahip kişilerle kurduğunuz ilişkiler, kendi bağlanma stilinizde değişim yaratabilir. Bu tür ilişkiler destekleyici ve olumlu olabilir.

Destekleyici Çevre: Güvenli bağlanma stiline sahip insanlarla etkileşimde bulunmak, bağlanma stilinizde olumlu değişiklikler sağlayabilir.

Sonuç

Bağlanma, bireylerin duygusal ve sosyal sağlıkları için çok önemlidir. John Bowlby ve Mary Ainsworth’ün araştırmaları, bağlanmanın çocukluktan yetişkinliğe kadar ilişkilerimizi nasıl etkilediğini gösteriyor.

Güvenli bağlanma: Çocuklarda sağlıklı gelişimi destekler ve güvenli ilişkiler kurmalarını sağlar. Yetişkinlikte de sağlıklı, tatmin edici ilişkiler için temel oluşturur.

Kaçınan ve kaygılı bağlanma: İlişkilerde sorunlar yaratabilir. Kaçınan bağlanma, duygusal yakınlıktan kaçınmayı; kaygılı bağlanma ise sürekli onay aramayı getirir.

Bağlanma stilinizi anlamak, kişisel gelişiminizi ve ilişkilerinizi iyileştirebilir. Eğitim, terapi ve destekleyici ilişkilerle bağlanma stilinizde olumlu değişiklikler yapabilirsiniz. Güvenli bağlanma, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sağlıklı ve tatmin edici ilişkilerin temelidir.

Psikolog Hüseyin Güngör

    Yorum bırakın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

    Konuşma Başlat
    Merhaba size nasıl yardımcı olabilirim ? :)